Hava tahminlerine bakıyorsun, katılacağın ortama göre “Hah ne güzel işte; bunun üzerine şunu giyerim” diyorsun. Evden çıkarken son bir kez aynaya bakıyorsun ve “A, o da ne?”, bluzun yan dikişinde deodorant ile “fren yapmış tekerlek misali” izler!

Zaten benim gibiysen beş dakika önce ayakkabını giyip, çantanı takıp, evden ayrılmış olman gerekiyordu, bir de şimdi araya yeni bir bluz seçme işi girdi. Bilirsiniz, iş bazen sadece o parçayı değiştirmekten daha da uzun sürer. İç giyimden çoraba, takılardan kemere, zihninizde planlayıp giydiğiniz tüm kombinasyon buhar olmuştur…

Bu sinir bozucu izler sadece zaman kaybettirmiyor; severek giydiğin üst giyimden, maalesef zaten sürtünme etkisiyle yıpranmaya en açık olan bu bölgedeki izi, nedense her seferinde nemli bir bez yardımıyla çıkartabileceğini sanman, bir de bu mucizevi bekletinle zedelenmeye bizzat katkıda bulunman, güzelim parçanın ömründen de çalıyor. Hele ki benim gibi renkler konusunda aşırı titiz olup, gönlüne göre bir kıyafet bulmuşken, onu doğal dayanıklılığının yarı süresinde kaybedeceğini bilmek daha da sıkıntılı.

Hayatımdaki çok sayıda benzer, belki ufak -ama sinir bozucu olduğu kesin- günlük problemden birini, yeni keşfim sayesinde geride bırakıyorum. Biliyorsunuz blogumda ürün paylaşımlarını az yaparım ancak “iz bırakmayan deodorant” olarak niteleyebileceğim Dove Invisible Dry’ı sizlerle özellikle paylaşmak istedim.

Dikkatsizliğimi ve tezcanlılığımı giderme vaadi elbette yok, ben yine dizimi aynı yere yirmi altıncı defa çarpacağımı biliyorum, ama aynada son bir kontrole gerek olmaksızın giysilerimde (şimdilik 14 renkte) iz bırakmadığını deneyimledim.

Veeeee şimdi iyi dinleyin!

Size çok yakıştığını bildiğiniz bir kaç renk mutlaka vardır. Ve bu renkleri giydiğiniz için iltifat almışınızdır mutlaka. Peki ya, sadece bu nedenle size hediye veren oldu mu? Peki yalnızca “bu rengi giydiğiniz için” hediye kazanma şansınız olduğunu söylesem? Fabrika’dan çok şık bir giysi desem?

Bir renk görevlisinin sokakta sizi yakalayıp hediye teslim etmesini beklemek, şüphesiz ki benim nemli bez-deodorant izi denemelerimden mucizevi sonuç almayı beklemem kadar ütopik olurdu.

Öyleyse atmanız gereken 20 saniyelik başvuru adımını da paylaşayım:

• Size en yakışan rengi http://www.100renk100gun.com sitesinde buluyorsunuz (sol alt butondan ulaşacağınız sayfada yer alan “tüm renkler” sekmesinde)
• e-posta adresinizi ilgili gün hatırlatma gelmesi için bırakıyorsunuz
• ve sizi en iyi bütünleyen renk için belirtilmiş günde fotoğrafınızı siteye yüklüyorsunuz

Bu kolay adımla, renklerinizi uzman dört bakışın değerlendirmesine sunun ve günün kazananı olma şansınızı değerlendirin derim.

Şimdiden linke bir tıklayın bakalım; belki üzerinizdeki kıyafetin rengi, “günün” rengidir!

image


Renkseverlere, renklerini özgürce taşıyacakları, bol renkli günler dileklerimle…