BİZIMLA DEYILSIN! - RÖPORTAJ

HÜRRİYET GAZETESİ BURSA EKİ - Hande Özemre Gençosman

Gözümüzle gördüğümüz herşey bir renk iken, renklerin hayatımıza etkisini bertaraf etmek büyük bir gerçeği kabul etmemek olur. "Renkler her alanda büyüleyici bir rol oynuyor, sadece kanıksamış olduğumuz için bağlantıyı görmekte zorlanıyoruz" diyen Oya Komar'la renklerin üzerimizde kurduğu hakimiyete dair harika bir sohbet yaptık. Tahmin edeceğiniz gibi oldukça renkliydi. Hele bu kişi ile çocukluk ve gençlik yıllarınız beraber geçti ise varın siz düşünün sohbetin rengini.

Sevgili Oya,  renklerden önce seni tanıyalım.

Bursa doğumluyum ve lise bitene kadar Bursa’daydım. Hürriyet Bursa ile biraz da gönül sohbeti edeceğiz gibi hissediyorum.

İstanbul’da üniversite sonrası iş hayatım fuarcılık ve otomotiv yan sanayii sektörlerinde geçti.. Renklere olan tutkum nedeniyle çalışma hayatının içindeyken, Londra’da dönemin TFIC (The Federation of Image Consultants) başkanı Frances Bodington’dan aldığım eğitimden bu yana ise sadece renklere odaklıyım.

Renklere olan tutkunu nasıl tanımlayabilirsin?

Son 7-8 senedir hayatım yalnızca renkler üzerine kurulu. Verdiğim hizmetlerin tamamı  renk odaklı. Bunun yanı sıra okuduğum araştırdığım merak ettiğim her konuda renklerle bağlantı kurmaya çalışan bir pencereden bakıyorum ister istemez. Bu okuduğum konuların içinde psikoloji de var, insan ilişkileri de var, sosyal alışkanlıklar da var, tasavvuf da var... renkler her bir alanda büyüleyici bir rol oynuyor, sadece kanıksamış olduğumuz için bağlantıyı görmekte zorlanıyoruz.

Mesleğimden kaynaklanan renk aşkı ile çok kişinin beklentisine aykırı olarak, stil danışmanlığı ve imaj danışmanlığı yolunda değil, yine renkler düzleminde dekorasyon danışmanlığı ve özellikle hazır giyim konusunda üretim danışmanlığı veriyorum

Biraz renklerin hayatımızdaki yerinden bahseder misin lütfen.

Renklerin hayatımızdaki yeri ansiklopediler dolusu bilgi içerir. Sezgisel seçimlerimiz doğrultusunda kullandığımız renkler mood’umuzu yansıtmanın yanı sıra, bazen güç gösterimizin bir parçasıdır, bazen huzur bulduğumuz kıyafet ve ortamı yaratmanın aracıdır. Farkında olmasak da günde onlarca renk seçimi yapıyoruz. Oje renginden, havlu rengine, tazeliğini renginden anladığımız sebzeden, kendimize ait diş fırçasına kadar....

Ne demek renk analisti?

Renk analisti, her bir renk tonunun bir renk küresindeki koordinatlarına hakimdir ve renk seçimine yardımcı olan kişi veya mekanın doğal özelliklerine bakarak hangi tonlarla tamamlanması, bütünlenmesi gerektiğine dair bir reçete sunar.. Danışmanlık verdiği bir kişi ise, cildindeki pigmentasyon, yüzündeki kontrast oranı ve benzeri parametreler, bir mekan ise, mevcut yapı malzemeleri, mobilya, gün ışığı yönü gibi parametreler değerlendirilir ve derinliği, alt tonu, yoğunluğu benzer tonlardan oluşan bir renk paleti ortaya çıkartır.

Sadece ne renk bana yakışır, nasıl giyinmeliyim üzerine kurulu bir iskelet değil herhalde bu meslek, aslında tam da bu konuya gelmek istiyorum…

Meslek aslında kişiye yakışan renk tonlarını sunar. Kişileri 4 veya hatta 12 renk grubundan birine dahil eder.  sFakat renk tonları ile paralel stiller de çok belirgindir. Her ton her kesim kıyafeti kaldırmadığı gibi, her renk grubunda farklı renk kombinasyonları yapmak gerekir. Kişisel renk danışmanlığı ile yaptığım yolculuk beni, temeli aynı ancak ayrıntıları çok daha detaylı mimaride renk uzmanlığı eğitimine de yönlendirdi. Mekanların ve kişilerin ruh hallerini yalnızca renk tonları ile ifade edebilmek mümkün. Bu ifade ediş de, bütünlüğü sağladığı için ortaya hep estetiği yüksek bir sonuç çıkıyor.

’’Renk Analistliği’’ kulağa çok enteresan bir meslek dalı olarak geliyor. Özellikle de Türkiye için henüz yaygınlaşmakta olan bu tarz meslek gruplarını tanımlamak sanki biraz zor gibi değil mi?  Kendini nasıl ifade ettin merak ettim.

Evet, çok doğru bir tespit. Mesleğimin ilk senelerinde zorlanıyordum. Zira renk deyince kişiler ya onlara tek bir renk önereceğimi “sen kırmızı, sen ise yeşil giy” diyeceğimi düşünebiliyordu veya “auram ne renk” sorusu sık soruluyordu... Türkiye’de o dönemler maalesef stil danışmanlığı diye bir kavram olmasına rağmen, stil danışmanları renk konusunda yeterli bilgi veremiyordu. Oysa ki görsel danışmanlığın ilk adımı renklerdir. Bir sonraki adımda kişinin karakterini yansıtan tarz ve ölçülerini baz alan kesimler, yani stil devreye girer. Yanlış renkte, doğru stilde bir sonuç pek de arzulanan bir görüntüye maalesef ulaşamaz. Ancak, bu alanda kendi payımı da küçümsemek istemem. Neticede şu anda eğitimli eğitimsiz renk ve stil danışmanları yer almaya başladı piyasada. Renk danışmanlığı kavramı günlük dile yerleşti. Son üç senedir eğitimler de veriyor ve meslektaşlar yetiştiriyorum, gün geçtikçe bu hizmeti Türkiye’nin farklı bölgelerinde veriyor oluyoruz.

Olmamış ya da artık çok yaygın kullanılan ‘bızımla deyılsın’ dediklerimiz aslında hangi renkleri nasıl kullanacaklarını bilemeyenler anladığım kadarıyla…

İlahi Hande! Bu konuda aslına bakarsan gözümüzün “bizımla deyılsın” dediği kişilerde mutlaka bir renk uyumsuzuluğu vardır. Saç rengi tonu, makyaj, kıyafet... Bir renk danışmanı ise hatanın nerede olduğunu bilir. Fakat bu yarışmalardan konu açılmışken şunu mutlaka eklemek isterim, jüri üyelerinin çoğunluğu renk bilgisini objektif olarak kullanamadı ve kendi sezgisel seçimlerini, beğenilerini yarışmacıda görmek istedi. Oysa ki renkler tartışılır elbette ve bilimseldir.

Kaç kişiyi analiz ettin şimdiye kadar?

Sanırım 3000 cıvarında... Bire bir uygulamalar. Ayna karşısına oturttuğum ve kumaşların ciltten yansımalarını izleyerek bir renk grubuna dahil ettiğim kişi sayısı bu cıvarda.. Dünya ortalamasının kat kat üstünde diyebilirim. Bu kadar kişiyle çalışmanın, gözlemlemenin en büyük kazanımı, renk gruplarının ortak beğenilerine ve aslında kişilik özelliklerine hakim olmak.

Olumsuz tepkilerle karşılaştığın oldu mu?

Hayır, bugüne kadar çalıştığım herkes merak ile geldiğinden sadece keyifli vakit geçirdik ve sonuca ulaştık.

Bireysel yardımın dışında hazır giyim sektörünün ‘Renk danışmanları’ ne ne kadar çok ihtiyacı var. Böylelikle hem gereksiz mal üretmeyecek hem de maliyetlerini ciddi anlamda düşürecekler aslında. Sence bu bilince varan çok sayıda firma var mı Türkiye’de?

Bu bilince sahip firma sayısı eminim çok yüksektir, düşünsene, “bu modeli bu renkte hazırlıyorsunuz ama üstündeki inci işlemeden dolayı satmayacak, bu renk grubuna sezgisel olarak meyilli olan kadın böyle ayrıntılardan haz etmez, onun yerine ahşap veya sedef işleme kullanalım, yoksa mal elinizde kalmasa da, ancak indirim döneminde satacaktır” bilgisini kimse görmezden gelemez... “Veya bu biye ile bu kıyafetin yüksek kontrastı bu küçük çiçekli desene el uzatacak kadını rahatsız edecekir”

Mantık çerçevesinde düşünen herkes denemek yanılmak yerine garantili çözümü tercih eder. Tek problem sezonların içiçe geçmesinden dolayı bu bilgiyi hangi aşamada devreye sokacaklarını bilememek oluyor. Sezona dair bazı kumaşlar alınmışken, ince ayar yapabilmem üzere beni sıfırdan sürece dahil edemeyebiliyorlar, bu durumda pilot koleksiyon öneriyorum.

Peki Bursa’dan senden yardım talep eden oldu mu firma bazında? Sonuçta Bursa bir tekstil cenneti…

Olasılıkla ben kendimi yeterince duyuramadım Bursa’da. Desen-renk eşleşmesinden, hazır giyime kadar her yere uyarlanabilir bilgiler bunlar. Yabancı bir firmaya koleksiyon sunmaktan, kendi markanıza üretim yapmaya kadar aklınıza gelecek her aşamda ufak bir dokunuşla, bir hatayı elemekle, ürünün satılabilirlik şansı artıyor.

Bireysel anlamda renk analizini nasıl yapıyorsun ve bu analizin maliyeti nedir kısaca anlatır mısın?

Yaklaşık 1,5-2 saat süren bir seansla kişinin renk grubunu bulabiliyoruz. Hayat boyu bir kez yapılması yeterli olan bir aynalama diyelim. Ben elbette renk paleti veriyorum ve önerilerimi sunuyorum ama danışanım kendisine bakmayı, kendisini görmeyi öğreniyor bu seansta. Bu ne demek, balık vermeiyorum, balık tutmayı öğretiyorum ve örneğin danışanım saç rengini değiştirirse yine kendisine teslim ettiğim paletten seçeceği hangi tonların kendisini bütünleyeceğini biliyor.

“%100 YAKIŞTIR” isimli bir kitap yazdın aynı zamanda.

 Ah evet. Hem bilinirlik yaratmak adına hem de İstanbul dışından bu hizmet çok talep görmesine rağmen herkesin ulaşımı kolay olmadığından, kişilerin ayna karşısında kendi kendilerine renk analizi yapmalarına rehberlik eden bir kitap.

Aynı renk gruplarına mensup insanların, karakterleri hakkında da ipuçları verebileceğini söylemiştin. Yoksa karakterlerin de mi rengi var?

Kesinlikle var. Bu konuda araştırmalarımı gözlemlerimle birleşitirip bir kitap haline dönüştürmek arzusundayım. İnsan ilişkilerinde bir kişinin sadece renk değil, renk ve form seçimlerine bakarak o kişi ile nasıl daha iyi uzlaşabileceğimize dair tüyolar... Yani test yapmak zorunda kalmadan, soru sormadan, evine, gitimine, çalışma masasına bakarak ipuçları edinmek..

Ve son bir soru sormak istiyorum. Hayatı renksiz ya da tek renk görenlere bir önerin olabilir mi?

Her rengin bir titreşimi var.  Günışığını sevme nedenimiz de her rengi bize iletiyor oluşu. Kendimizi tek renge hapsettiğimizde bana sorarsan potansiyelimizi gerçekleştirmek adına, hem adımlarımız hem kendimizi doğru ifade etmek konularında kendi önümüze set çektiğimizi düşünüyorum. Vücudumuz pigmentasyonumuz doğrultusunda renk tonları ile iyi hissettiğine ve iyi göründüğüne göre, bu titreşimleri kıyafetle değilse mekanla, mekanla değilse yediklerimizle bünyeye almak durumundayız..