EVİNİZDE RENK BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN 7 ADIM
Arkadaşım tatilde… Bundan size ne tabii, ama salonunu fotoğraflayabilmiş ya da iki fotoğraf rica edebilmiş olsaydım gözümüz bayram edecekti. Neyse, internetten topladığım görsellerle renk bütünlüğü yakalama mantığımızı aktarmak istiyorum.
Genelde en son sırada önerdiğim duvar boyası rengi seçme (elbette boyatmayı sona bırakmayı değil, ancak tüm parçalar netleştikten sonra boya rengini kucaklayıcı bir tondan seçmeyi öneriyorum) aşamasını, ilk adım olarak gerçekleştirmiş. Boyanmış duvarlar ve sistreden geçmiş parkeler sonrası ziyaretine gittim.
Evi tadilattan geçerken bazı konularda hızlı kararlar vermiş, “yeter ki bitsin, aradan çıksın” hesabı… İçinde rahat edeceği duvar boyası rengi mevcut zemin ile gayet uyumluydu. Dedi ki:
Aldı beni bir telaş. Bej dediğimiz rengin kırmızı, yeşil, sarı ile kırık versiyonları var malum. “2 numaralı bej değilse, yandık” diye düşündüm. Nasıl bir bej sorusuna tanımlayıcı bir yanıt alamayınca 1 hafta bekledik tabii. Ve gele gele 4 numaralı, bej de sayılmayacak taş rengi bir koltuk takımı geldi. Benim zevkime elbette çok hitap ediyor ama ne duvarla, ne zeminle uyum maalesef yok.
“Hadi” dedik, “kolları sıvayalım”.
Elimizde rengini artık değiştiremeyeceğimiz 4 ana parça mevcuttu:
- parkeler,
- duvar boyası,
- koltuklar
- ve evsahibinin henüz yenilediği çiğ beyaz kapılar
Arkadaşımın papatya sevdiğini o gün öğrendim. Güzel bir tablodan yola çıkarak, tüm mekanı renklerle toparlamaya giriştik.
1-
Öncelikle yola çıkacağınız renkli parçayı belirleyin. Bu bir tablo olabilir, bir halı olabilir, bir perdelik kumaş deseni olabilir. Bu parçanın içindeki renkleri tekrarlayan bir yastıkla başlayabilirsiniz keyifli seçimlere.
(50 cm x 50 cm ebadından küçükler beni kesmiyor, minyatür buluyorum)
Yola çıktığınız desenle çelişmeyen bir seçim yapmanızı öneririm. İlk sıradaki desen, birbirine paralel olmayan papatya saplarını andırıyor bana. (Buradaki en büyük püf noktamız çizgilerden bir kaçının koltuktaki taş rengi ile aynı familyadan grilere yer vermesi idi) Takip eden iki yastık çok geometrik ve sonuncusunun gördüğünüz üzere konumuzla hakikaten alakası yok.
2-
Sonra ikinci bir desene daha gidin, ilk yastıkta seçtiğiniz en azından bir rengi tekrarlayın ve ilk yastıktan VEYA yola çıktığınız parçadan (bizim durumumuzda papatyalı tablo oluyor bu parça) bir deseni benzeştirin.
Rengin adı sarı diye, bir de papatyalarımız var diye, yeşile bakan limoni bir sarı üzerinde çiçek desenlerini elbette tercih etmeyin. Bizim papatyaların ortasındaki sarımız dikkat ederseniz turuncuya dönük.
3-
İkinci yastıktan cımbızladığımız bir rengi, düz renkli bir yastığa aktarıyoruz.
Fazla mı bağırdı? Hemen daha koyu ve kırık bir tonuna yöneliyoruz.
4-
Tablomuzda ve ilk yastığımızın zemininde yakaladığımız beyaz rengin, kapının çiğ beyazlığını dengeleyeceğini düşünüyorsak da, maalesef yetmiyor. Hemen ne yapıyoruz, bir düz beyaz yastık ekliyoruz.
Tüm bu renk geçişleri, bizi patlayan renklerden, keskin hatlardan ve kaygan yüzeyli veya parlak kumaşlardan uzak tutuyor, dolayısıyla keten gibi dokulu bir beyaz yastıkla devam ediyoruz.
5-
Bu kadar desen arasında, halıyı düz renk tercih ediyoruz. Desenli bir halıdan da yola çıkabilirdik elbette, o zaman hareketi diğer seçimlerimizde düz renklerle kırmayı tercih ederdik.
6-
Bir kaç obje ile renk tekrarımızı yapıyoruz ve işte sonuç:
Bir “sonbahar” insanı maviye olasıkla en azından salonunda yer vermek istemeyecektir. Fakat bir “kış” kızınız varsa, orta noktada, bu şekilde bir türkuazda buluşmayı deneyebilirsiniz sanırım :))
7-
Denklem kısaca böyle, ama ya parkelerimiz farklı renkte olsaydı? O da sarımsı bu da sarımsı demeyin lütfen :)) Biz renk danışmanlarının gözünde her biri farklı bir koordinata sahip. Bir de bu versiyonu görelim.
Seçim aşamalarına ilişkin kısa bir fikir verebildiğimi umuyorum.
Boya seçim aşamasında tüm dekorasyonu bir şemsiye altına alabilecek, bütünlüğü mümkün kılacak tonu bulmak için takipte kalın.
Bu sıcak yaz günlerinde, keyifle renklendirdiğiniz evleriniz püfür püfür essin dilerim!