FRAGMANI İZLEYEN, FİLM ANLATICISI OLUYOR!

 

 

Biraz dertleşeyim...

9 sene boyunca renklere uyandım, seanslar gerçekleştirdim, seminerler verdim, okudum, araştırdım, gözlemledim, teoriler ürettim ve renkli rüyalarla günü kapattım. Bana da garip geliyor ama 30.000 saat cıvarı, sadece renklere adanmışım.

2016′da ufak ufak renklerden bağımsız nefesler de aldım. Felsefi içerikli filmler izlemeye vakit yarattım.

Son izlediğim, Al Pacino tarafından yönetilen  2000 yapımı “Chinese Coffee” filmi, iki ana karakter arasındaki konuşmalardan ibaret. Biri fotoğraf sanatçısı, diğeri yazar olan iki meteliksiz, hayatlarını ve iş yaşamlarını sorgularken, birbirlerini de acımasızca eleştiriyorlar. 

Ben de, algıda seçicilik ile, aşağıdaki üç cümleyi, günümüz Türkiyesinin  danışmanlık meslekleri ile bağdaştırdım. Haksız mıyım ama! :) 

image
image
image

Ne olduğunu söylüyorsan O olduğun bir Türkiye!

Bir yanda “renk dediğin soyuttur, şahsi beğenim ile herkesi renklendirebilirim” diyen sözde renk danışmanları, diğer yanda bu işin eğitimini alıp, var gücüyle pratik yapıp,  metodoloji etrafında hizmetlerini geliştirenler :)

2016′da bilgimi paylaştığım ve boynuz kulağı geçer hesabı çalışmalarını heyecanla takipte olduğum yeni meslektaşlarıma kucak dolusu sevgiler!