GİYECEĞİMİZİ SANARAK MI SAKLASAK, NEDENLERİNİ ÖĞRENİP Mİ SAKLAMASAK?

 

 

Gardrobumuzun şiştikçe şişmesi ama yine de giyilecek bir şey bulamamamızın nedenini, üç aşağı beş yukarı biliyoruz artık:

- Hatalı alışverişler (ondan, bundan, dergiden, ikondan, arkadaştan, aileden, satış danışmanından etkilenmiştik)

- 17 yaşında giydiğimiz jean pantolona bir gün yine sığabileceğimizi düşünmek

- Kilo alırsam/verirsem giyerim, dursun bir kenarda yaklaşımı

- Hediye geldi, sevmiyorum, ama atsam atamam, satsam satamam

- Renk korkusu ile aynı kısır renklerde aynı görüntüde yüzlerce kıyafet sahibi olmak

- Almış olmak için almak

Sizin de gardrobunuzda “ya bir gün giyersem” diye 152 senedir beklettiğiniz kıyafetler var mı?

Renk analizi seansı sonrası bu büyük yer işgal eden, senelerdir uykuda olan yığına dair şu iki durum çıkıyor karşımıza :

1- Cesaret edilemediği için giyilmemiş, ancak sezgisel olarak doğru seçilmiş renkte parçalar, seansta ayna karşısında da onay aldığı için, “cepte para bulmak” gibi tatlı bir hissiyatla yaşama dönüyor.

2- Seansta kişiye özel formüle edilen desen ebadı, desen rengi, rengin netliği-kırıklığı, açıklığı-koyuluğu gibi unsurlar göz önüne alınarak, bugüne kadar giyilmemiş parçanın bu formülasyona aykırı olması nedeniyle sezgisel olarak bünye tarafından reddedildiği ve ayna karşısındaki deneyim sonrası bu reddedişin haklılığı ortaya çıkıyor.

image
Üstelik mevcutlar ve yeniler hep rahatlıkla eşleşebilir oluyor! :)

Seanslar sonrası danışanlarımın omuzlarından büyük yük aldığımı görüyorum, çünkü senelerdir giymediği kıyafetine kıyamasa da, “neden” giyemediğini öğreniyor.

Feng Shui öğretilerinin de önerdiği üzere “evinizdeki kullanılmayan, işinize yaramayan ve istif ettiğiniz kalabalıklardan kurtulun ki Chi akışı hayatınıza temiz bir soluk kazandırsın” teorisi nihayet pratiğe uyarlanabiliyor…

Daha güzel tanımı ise “eskileri gönder ki, yeniye yer açılsın” ;)

Renk bilgisi ile bakabildiğimiz için içimiz de rahat, oh ne güzel, güle güle eski kıyafetler :)