KOPYA ÇEKMEK İŞE YARAMIYOR- RÖPORTAJ
GÖNÜL DERGİSİ / EKİM 2013/ Sevim Kartol
Kişisel renk danışmanlığına nasıl başladınız?
Renklere çocukluktan itibaren ilgim olduğunu geriye dönüp baktığımda ancak fark ediyorum. Renkleri kullanarak uyum yakalamaya hep çalışmışım. Estetik bütünlüğü yakalayacağım bir mesleğe sahip olmak istememe rağmen üniversitede işletme okudum. Üzerinden seneler geçtikten sonra da, hayal ettiğim, mutlu olacağımı düşündüğüm bu mesleği gözüme kestirdim ve İngiltere’de renk danışmanlığı eğitimimi aldım. Kişisel renk danışmanlığı ile başladığım mesleki yolculuğu, şimdi renk seçimi gerektiren diğer alanlarda da danışmanlık ve çözüm ortaklığı sunarak sürdürüyorum. Mesleğimizin yakın gelecekte çok popüler olacağını düşünüyorum. Son iki senedir bu konuda kurs vererek meslektaşlar da yetiştiriyorum.
SEÇİMLERİMİZDE İLK BELİRLEYİCİ UNSUR RENKLERDİR
Hayatımızda renklerin yeri nedir?
Renkler üzerine pek düşünmüyoruz. Buna rağmen seçimlerimizde ilk belirleyici unsur renklerdir. Bir objeye, bir giysiye el uzatırken farkında olmaksızın bize cazip gelen renk asıl belirleyici oluyor. Bu bilgi de özellikle hazır giyim sektöründe bize tüketici alışkanlıklarına dair büyük bir ışık tutuyor…
Bulunduğumuz ortamlardaki renklerin de ister istemez -beğenilerimizi bir kenara bırakırsak- fiziksel ve psikolojik etkileri mevcut. Her şey gibi renk de bir titreşim ve farkında olmaksızın ayarlarımızla oynuyor.
İYİ BİR İLETİŞİM İÇİN KIYAFETİMİZ ENGEL OLMAMALI
Kişisel renk analizi nedir?
Kişiye doğal olarak bahşedilmiş saç, cilt, göz rengi uyumunu formüle etmek diyebiliriz. Bir renk haritasında kişinin doğal renklerini doğru alana yerleştirebildiğimizde, kişiyi bütünleyen tüm renk tonlarına ulaşıyoruz. Renk haritasında kabaca 4 ana renk grubu var. Her bir grupta her renk mevcut ancak tonlar farklı. Tek renk üzerinden örnek vermek gerekirse; bazı insanları gece mavisi bütünlerken, bazılarını puslu maviler, bazılarını da petrol mavileri iyi bütünlüyor. Bütün görünmek, güvenilir görünmekle eşdeğer. Amacımız kıyafetin öne çıkmaması, iletişimi kusursuz gerçekleştirmek için karşımızdaki kişinin özümüze odaklanması. Tabii cilt rengini giysilerden gelen yansımayla değiştirmeksizin, olabilecek en sağlıklı ve genç görüntüyü sunabilmek de önemli. Renk analizi sonucunda kişi, giysi renklerinin yanı sıra makyaj rengi, saç tonu ve aksesuar renklerini de öğreniyor. Özellikle yüz bölgesine yakın kullanılan eşarp, şal, bluz ve saç rengi tonu görüntümüzde en özenle ve dikkatle seçilmesi gereken ayrıntılar.
RENK ANALİZİ KRİTERLERİ
Renk analizini hangi kriterlere göre belirliyorsunuz?
Renk analizi seansında, ayna karşısına farklı tonda kumaşların ciltten yansımalarını inceliyorum. Rengin sıcak veya soğuk alt tonlu oluşu, canlı veya kırık oluşunun yanı sıra, kişinin yüzündeki kontrast oranı da ele alınması gereken bir kriter. Cilt rengini değiştiren (sarartan veya karartan) renkl
eri eliyor ve cildi en sağlıklı gösteren tonlara ulaşıyorum. Bu işlemi ayna karşısında gerçekleştirdiğim için, danışan kişi de çok rahatlıkla uyumlu ve uyumsuz tonların neler yapabildiğini gözlemleyebiliyor. Seans sonrası kişiye bir de bulunduğu renk grubuna ait renk kartelası veriyorum. Seansın son bölümünde de bu renk kartelasından 3-5 en güzel rengi belirliyoruz.
RENK SEÇİMİNDEKİ EN BÜYÜK HATA BAŞKALARINA YAKIŞANI KOPYA ÇEKMEK
Renk seçiminde en çok yapılan hatalar nelerdir? Kendi renklerimizi nasıl belirleyebiliriz?
Renk seçiminde en büyük hata, başkalarından kopya çekmek. Her birimiz o kadar özeliz ki, kendimizi tanımaksızın, ünlülerden, arkadaşlarımızdan kopya çektiğimizde, aynı renk grubunda değilsek sonuç maalesef olumsuz oluyor. Kendi renklerimizi belirlemek için bir yöntem, not tutmak. Ne giymişiz, ne kullanmışız bunun karşılığında bir eleştiri ya da övgü almışmıyız. Genelde giysimize, aksesuarımıza övgü alıyorsak bir yanlış vardır. Övgüyü iyi göründüğümüze almalıyız. Bunun yanı sıra haziran ayında piyasaya çıkan “%100 YAKIŞTIR – Bütünleyici Giysi, Makyaj, Saç ve Aksesuar Tonları” adlı kitabım da bir renk danışmanına ulaşamayan kişilere, ayna karşısında kendi renk gruplarını bulabilmek adına bir yol gösterici olacaktır. Renk gruplarını bulduktan sonra da, kitabın arkasında kendi renk gruplarına ait renk kartelasını kesip alışverişlerinde beraberlerinde bulundurabilirler.
BİZİ BÜTÜNLEYEN TONDAKİ RENKLER DAİMA OLUMLU ÇAĞRIŞIMLAR YAPAR
Doğru renk seçiminin psikolojik ve fiziksel yansımaları nelerdir?
Doğru renk seçimi, öncelikle yakışıp yakışmadığından emin olamadığımız durumlardaki endişelerimizi giderir. Bu, her daim kendine güvenmek anlamına gelir. Kendimizden memnuniyetimiz karşımızdakine mutlaka yansıyor. Doğru tonlarla nasıl algılandığımızı kontrol etmek elimizde. Bir de renklerin psikolojik gücü var elbette. Her rengin olumlu ve olumsuz çağrışımı mevcut. Bizi bütünleyen tondaki renkler daima olumlu çağrışımı yansıtıyor. Doğru tonda kırmızı ile gücümüzü, doğru tonda sarı ile neşemizi, doğru tonda mavi ile güvenilirliğimizi vurgulayabiliyoruz.
EVLERDE VE İŞYERLERİNDE RENK SEÇİMİ
Birden fazla insanın yaşadığı ev ve işyeri gibi mekanlarda renk analizi yapıyorsunuz. Peki bu alandaki renk analizini neye göre belirliyorsunuz?
Mekanlarda renk danışmanlığını iki yöntemle sunuyorum. Evlerde estetik sonucun yanı sıra kişilerin huzuru da önemli. Tek kişilik mekanlarda problem hiç yok, ancak ev halkı söz konusuysa renk gruplarındaki ortak renkleri kullanıyoruz. Asgari müşterekte birleştirmek ve diğer bireylerin rahatsız olabileceği seçimleri duvar boyasında kullanmaktansa, objelerde kullanılmasını öneriyorum. İşyerlerinde ve ticari alanlarda ise ikinci yöntemi kullanıyorum. Mekanın çağrıştırması istenen sıfatlar bir araya getiriliyor ve renkleri ve tonları belirledikten sonra renk kombinasyonu öneriyorum.
“MODA RENKLERİN KÖRÜ KÖRÜNE TAKLİT EDİLMESİNE KARŞIYIM”
Her yıl renk ve giyim trendleri değişiyor. Moda renkleri kimler, neye göre belirliyor?
Moda renkleri dünya üzerinde birkaç kurum belirliyor. Bu konuda toplumsal hareketleri izledikleri gibi, endüstriyel atıl renkleri de dahil edebiliyorlar. Renk pigmentleri farklı dokulu kumaşlarda, farklı sonuçlar verebiliyor. Dolayısıyla en uygun tonu bulmak çok da zor olmayabiliyor. Kişilerin bu trendleri körü körüne takip etmesi taraftarı değilim. Her sezon birden çok renk moda olduğu için, kendilerini bütünlemeyecek renkleri en azından kıyafette ve yüze yakın bölgede kullanmamalarını öneririm. Israrcılarsa belki küçük bir aksesuar önerebilirim ama bütüne aykırı olan hep öne çıktığından tercih edilmemeli diye düşünüyorum.
RENKLERİN TEDAVİ GÜCÜ
Renk tedavisinden bahseder misiniz?
Renk tedavisi benim uzmanlığım olmamasına rağmen, renkler üzerine kendimi geliştirirken, sürekli karşıma çıkan bir alan. Renk, ışığın olduğu ortamlarda var. Güneş ışığının tüm renkleri barındırdığından yola çıkarsak, sağlıklı bir insanın sağlığını koruyabilmesi için makul miktarda güneş görmesi şart. Uzun süreler gece görevinde bulunanların psikolojik ve fiziksel sorunlarını düşünürseniz, günışığı görmemenin nelere mal olabileceğini tahmin edersiniz. Zihinsel ve fiziksel sorunların çözümünde, belli bir titreşimdeki ışığın, yani rengin takviye maksatlı verilmesi söz konusu renk tedavisinde. Türkiye’de bu alanda uzman kişiler de var. Işık ve renk tedavileri hastanelerde de kullanılan bir yöntem.
HER MEVSİM RENGÂRENK
Dört mevsimi düşündüğümüzde hangi renkler hangi mevsimi yansıtır?
Bahsettiğimiz dört ana renk grubu mevsim isimleriyle anılıyor. Ve tamamen o mevsimde doğada hangi renkleri, hangi kombinasyonları gördüğümüzle paralel. Örneğin yaz mevsiminde keskin güneş altında rengi biraz atmış bitkileri düşünebilirsiniz, suluboya tablo olarak tanımlıyorum genelde bu görüntüyü. Kış mevsiminde çam yeşili, kar beyazı gibi net renkler ve derin kontrastlar var. Sonbahar grubunu tanımlayacak renkler sarıdan ambere, turuncudan narçiçeğine iç içe geçmiş sonbahar yaprakları. İlkbahar ise filiz yeşillerinden, canlı çiçek renklerine kadar geniş bir skala.
Ülkemizi tek renkle ifade etmek istersek rengi nedir?
Kültürel çeşitliliği düşündüğümüzde, gökkuşağının her rengi ve her tonu demek yanlış olmaz sanırım.