KİŞİSEL RENK DANIŞMANI "ADAYLARINA" SIRLAR

“Renk analizi de neymiş?” diyenler olduğu gibi “Renk danışmanı olmak istiyorum!” diyenler de azımsanmayacak sayıda…

“Ne kadar zevkli bir işiniz var!” diyenlerle başladı, “Eğitim veriyor musunuz?” ile devam etti süreç.

Bundan 5 sene öncesine kadar ülkemizde pek de bilinmeyen bu hizmet, görselliğe dair ilk adımın renklerden geçtiğini bilenlerce talep edilir olmaya başlandı. Artık giyime önem veren kitle, stilini bulmadan önce renklerini bilmenin gerekliliğini, önemini ve mantığını kavradı.

“Renklerini öğrenmek”, geçen gün bir arkadaşımın deyimiyle ise “colourfit olmak”, çok farklı alışveriş alışkanlıklarına sahip herkese hitap edebiliyor görünüyor;

Benim gibi tüketim karşıtı olup, aldığını verimli kullanmak isteyenlerden, her sezon dönem modasını takip etmek üzere yeni baştan gardrop oluşturanlara kadar herkesin ortak amacı olan “iyi görünmeyi bilmek”, öncelikle renklerini öğrenmekten geçiyor.

Neyse gelelim konuya;
- kişisel renk danışmanlığını meslek edinmek isteyenler,
- halihazırda kurumsal bir yerde çalışıp da B planı olarak alternatif iş düşünenler,
- renklerle içiçe bir işi olup da, kişiye özel tasarım yapanlar
- esnek saatlerde çalışmak istiyorum diyenler
- boşta kalan parmağına bir marifet daha eklemek isteyenler
- ve daha sayamayacağım nice nedenle bu bilgiyi edinmek isteyenler,

önerilerimi sizler için yazıyorum;

- Bu hizmetin uzmanlığını, teoriyi öğrendikten sonra çok sayıda pratik yaparak kazanacaksınız, ne benim ne de başkasının imzaladığı x-günlük kursa katıldığınızı belgeleyen sertifikanız ile değil.

- Hangi ekolün sistemini öğrenirseniz öğrenin, diğer ekoller hakkında mutlaka bilgi sahibi olun, sorun, öğrenin, araştırın, okuyun

- Makul bulduğunuz ayrıntıları, öğrendiğiniz ve uyguladığınız sisteme dahil edin

- Yurtiçinde veya yurtdışında bu eğitimi alırken, eğitim alacağınız uzman(lar)ın “kişisel deneyimini” sorgulayın.

- Konunun uzmanı demek, yalnızca bu işe yoğunlaşmış demek, teoriyi aktarmanın yanısıra, deneyimlerini paylaşacak kişi demek.

- Eğitmenin aktaracak deneyimi yeterli değilse ve yabancı diliniz varsa daha ucuz bir yöntem olan DVDlerden ve online eğitimlerden faydalanmayı da düşünebilirsiniz.

- Franchise almak, ortak tanıtım faaliyetlerinden yararlanmayı beraberinde getirirken, işinizi farklı tedarikçilerin malzemeleri ile geliştirmek veya fiyat rekabetine girmek konularında kısıtlayabilir, eğitim vermenizi engelleyebilir, kurallardan emin olun.

- İleride eğitim vermeyi düşünüyorsanız, sizin için de aynı şey geçerli olacaktır; Nereden eğitim aldığınız veya kaç senelik bir kurumdan eğitim aldığınız kısmen önemli olsa da, sizi bu konuda itibar sahibi yapacak olan deneyiminizdir, pratiğinizdir.

- Küçük gruplarda eğitimin her zaman daha etkili olacağını zaten biliyorsunuz.

- Önemli olanın, misafirinizin eline bir renk kartelası tutuşturmak olmadığını bilin. Verimli bir seans, misafirinize renk bilgisini iyi aktarabildiğiniz, onun gözünü eğitebildiğiniz bir seanstır. (Kartelayı amaç olarak değil de hatırlatıcı olarak kullanmayı aktarabildiyseniz, kendinizle gurur duyabilirsiniz)

- Renk danışmanlığı eğitimi sonrası, yine konunun “uzman"ından alacağınız bir stil danışmanlığı eğitimiyle hizmetlerinizi zenginleştirebilirsiniz.

- Şahsi kanaatim, bir kişinin "imaj"ına yönelik her hizmeti; renk + stil + görgü kuralları + beden dili + doğru konuşma /diksiyon hizmetlerini tek kişinin sunabilmesinin mucizevi olduğudur. Benim tercihim, işin "uzman"larıyla paslaşmak…

- Renk eğitimi ve sonrasında stil eğitimi aldıysanız, ekstra kazanç için gardrop ve alışveriş danışmanlığını düşünüyor olabilirsiniz.

Bu noktada "kritik bir iç muhasebe” yapmanızı öneririm:
Danışanınıza renklerini (ve stilini) doğru aktararak ve bir rehber vererek balık tutmayı mı öğretmek istiyorsunuz yoksa aktardığınızı varsaydığınız bilgiyi yeterince değerli bulmayıp gardrop düzeninde ve alışverişinde yanında bulunarak, aktaramadığınız bilgiyi telafi etmek üzere eşlik mi ediyorsunuz?

Bu hizmeti yalnızca ve yalnızca vakit yetersizliği nedeniyle talep edenlere verin, itibarınızı koruyun derim..

- Bu eğitimi aldıktan sonra, deneyimsizliği aşana dek, kişileri denek olarak kullanın ve bedel almayın. Saç renginden, gardropta büyük değişime kadar altına imza attığınız her uygulama sorumluluktur, bunun bilincinde olun.

-Deneyiminizi kazanınca, eşe dosta da olsa, bedelsiz uygulamadan kaçının. Dünyayı kurtarmıyor olabilirsiniz ancak vereceğiniz bilgi ile danışanınızın dünyasını, algılanışını, kendisini algılayışını değiştirdiğiniz ve hayatını kolaylaştırdığınız kesin…

Sanırım başka bir blog'da devam edeceğim önerilere, hızımı alamadım :)

Bu arada nereden eğitim almayı düşünüyor olursanız olun ya da nereden almış olursanız olun, adaylarla ve meslektaşlarla tanışmaktan, paylaşımda bulunmaktan çok ama çok keyif alıyorum, lütfen temasa geçin ve tanışalım, siz benden, ben sizden öğrenmeye devam edelim :)