KULLANICISINA HİZMET EDEN MEKANLAR - ALBİNİZM…
Image credits: assel_kamila
Eğitimlerimle ilgili bir soruya kısacık yanıt vererek makaleye başlayayım. Mimaride “renk uyumu” ve “renk gereksinimi”, birbirini bütünleyen ancak farklı alanlar…
Renk Uyumu 101 eğitimimi, mimaride renk uyumu modülü ekleyerek sunabiliyorum. Fakat mimari renk danışmanlığı eğitimleri vermeye henüz başlamadım. İki nedenle… 1) Müfredatım hazır değil, 2) özel alanlarda renk gereksinimlerine dair bilgim çok, deneyimim yok! :)
Örneklemem gerekirse göz algısının yaşa göre farklılık göstermesi nedeniyle özel mekanlar yaşlı bakımı, çocuk okulu gibi farklı ihtiyaçlar çerçevesinde renklendiriliyor.
İncelediğim konu aslında giyim alışkanlıklarını merak ettiğim albinolara ilgimle başladı.
Renklerden çok etkileniyoruz. Hassasiyetlerimiz farklı. Giyim ile cildimize temas ettirdiğimiz veya bloke ettiğimiz renk titreşimleri, yaşam alanımızdan yansıyanlardan farklı olmasa gerek.
Albinizm, (albino diyenler olduğu gibi, TDK, akşın ve akşınlık sözcüklerini de öneriyor) doğuştan deri, saç ve/veya gözlerde renk maddesi (pigment) bulunmayan kişilerin durumunu tanımlıyor.
Albinizmin farklı tipleri varmış. Her albino için geçerli mi bilmiyorum ama ışığa hassasiyetin beraberinde getirdiğini düşündüğüm görme zorlukları, bu farklı güzelliğin olumsuz bir yönü..
Albinizm ve giyim ya da yaşam alanı konularında yapılmış akademik bir çalışmaya denk gelmedim. İlk edindiğim bilgileri kaydetmek adına bunları yazma ihtiyacı duydum ve her yeni edindiğim bilgi ile, beki okurların da katkılarıyla zenginleşecek yaşayan bir makale olmasını ümit ediyorum.
İç mimar, dekoratör ve aile üyelerine reçete taslağım aşağıda:
Az önce bahsettiğim görme dezavantajından kaynaklanan bazı öneriler getirebiliyorum:
- Göz hizasındaki objelerin daha rahat algılandığı düşünülürse, mutfak tezgahı, lavabo gibi yapı elemanlarının mevcuttan daha yüksek konumlandırılması sanırım bir kolaylık sağlayacaktır
- Günlük hayattaki zorlukların bir yan etkisi boyun ve sırt ağrıları imiş. İhtiyaçlara yönelik ergonomik çalışma ve dinlenme alanlarını göz önünde bulundurmak gerekiyor.
- - Oturma gruplarının aydınlık ancak “direkt günışığı”ndan uzak bölgelede konumlandırılması şart
- - Rahat görüş için aydınlık ortamlar gerekiyormuş. Koridorlarda belki yüksek kontrastlar,göz alışana dek beklenilen süreleri kısaltabilir.
- - Kişilerin genel alışkanlıkları formüle edilebildiğinde ihtiyaçları da tanımlanabilir görüşündeyim. Çelişkide kaldığım nokta, genelde açık renk giyimi tercih ettiklerini gözlemlememe rağmen, siyah ve lacivert gibi koyu renklere yönelen albinoların çokluğu… Bu albinizm tiplerinin farklılığından mı kaynaklanmaktadır henüz bilmiyorum.
Dilerim bu yazı katkılarınızla gelişerek mimaride faydası kesinleşmiş önerilere evrilir…
Kaynaklar: