mini”MAL”izm
photo credit: jplenio / pixabay.com
Minimalizm akımı hakkında fazlaca okumadığım, şimdilik manifesto sınırlarını belirsiz bulduğum ve felsefesini aktarmaya çalışan sadece ve sadece 2 belgesel izlediğim için konuyu apayrı bir bakışla ele alacağım:
Her renk grubunun “değerler”inin de farklı olduğuna dair gözlemlerimle, “hafiflemek ve arınmak" üzere bilinçli seçimlerini de farklı alanlarda yapmayı tercih edeceklerine dair bir öngörüm var.
Renk gruplarına baktığımda kimimiz için eşyalardan arınmak, kimimiz içinse zihinsel yüklerden hafiflemek diğerinden daha öncelikli.
Profesyonel yardımım yalnızca “a” harfi biraz daha sert olan miniMALizm yönünde olacaktır. Zihinsel yükler ve yük yaratan alışkanlıklardan kurtulmak yönünde minimalizm yolculuğu için ise, yönlendirebileceğim harika profesyoneller var.
Sadece gardıropla sınırlı şekilde ve her renk grubunun sözcüsü olarak minimalizme bir yaklaşmak istedim. Bakalım düşüncelerinize tercüman olabilmiş miyim? Eğlencelik yazıdır, haberiniz olsun, Hatta iyisi mi mevsim ismi hiç vermeyeyim de kırılmaca darılmaca olmasın :)
“Kusura bakmayın Sayın Minimalizm ama etiketi üzerinde duran şu kıyafeti, şöyle bir günde, şu kişilerin varlığında, şu parçalarla kombine edilecek ve giyecek şekilde hayal ettim.
Senaryom hazırken neden elden çıkartıyormuşum gördüğüm anda vurulduğum, onca para saydığım ürünü? Giymediğim için mi? Aklınızı minimalist kahvaltıyla yediniz herhalde?
Bir de kalkmış Amerika menşeili belgesellerde vurgulanan minimalizmin, yaşam alanı metrajını küçültmekle başladığından bahsediyorsunuz. Giysi odam da olmasın yani? Şaka yapıyor olmalısınız, hiç de eğlenceli olmayan bir tablo öneriyorsunuz!
“Sizi dikkatle dinliyorum Sayın Minimalizm. Gardırop ve mekan. Az ve öz. Ferah ve düzenli. İhtiyacımı ne kadar iyi anlamışsınız.
Kaliteden ödün vermeksizin, uzun süreli kullanacağım ürünlerde etik değerlerin gözetilmesinden kaynaklanan yüksek fiyatı dert etmeyeceğimi de anlamışsınız.
Biliyor musunuz, dünyayı da ancak böyle kurtarırız. Kendi seçimlerimizden başlayarak. Elbirliği ile sınırlı dünya kaynaklarını koruyarak, olumlu çalışma koşullarını destekleyerek. Tüketici olarak üzerimize düşen sorumluluğu birlikte gerçekleştirmek konusunda önerilerinizi uygulamak üzere planımı yapacağım Sayın Minimalizm”
“Sayın Minimalizm, ihtiyacım olan yaşam alanımdaki kalabalıktan değil zihnimdeki kalabalıktan kurtulmak.
Kaldı ki 7 gitarıma, koleksiyonlarıma, oradan buradan topladığım hatıra objelere dokundurtmam. Sevdiğim, koruduğum, kolladığım kişilerin sorumluluğu ile kendime zaman ayıramıyorum. Kişisel zamanım konusunda Bay Maksimalizm ile tanıştırmanızı rica edeceğim.. Gardırop muydu konumuz, tamam, uzmanına danışırım, gerekeni yapar.
Ha bu arada Amerika’da kişi başı senelik elden çıkartılan giyim ürünü 37 kg. cıvarında mı demiştiniz? Kimbilir Türkiye’de nasıl. Çözelim bu derdi..”
“ Dünyayı kurtarmak kısmı beni motive etmiyor da, görüş alanımın sakinliği fikri harika!
lgilenmek zorunda hissettiğim detayların azalacağından mı bahsediyorsunuz? Şahane! Daha ne eksiltebilirim, nasıl yalınlaştırabilirim bakışını seviyorum. Anlamını yitirmemesi koşuluyla. Aynı görüşü paylaştığımıza çok sevindim Sayın Minimalizm.
Zaman tasarrufuna katkıda bulunacak pratik yöntemler sunacaksanız minimalist aktarımınızı sabırsızlıkla dinlemek isterim. Aksi taktirde müsadenizi isteyeyim, kendime ve uğraşlarıma döneyim.
Demek öyle, minimalizme geçerken gardırobumda bazı şeyleri tadilata da götürmek durumunda kalacağım. Bir gün mutlaka ama mutlaka uygulayacağım. Notumu alıyorum. Bir gün. İnanıyorum. Bakın, yazıyorum bir kenara..
“İnsanları sevin, eşyaları kullanın. çünkü tam tersi asla işe yaramaz” (Alıntı: Minimalism Belgeseli)
Bu bir minimalizm nedir ne değildir yazısından ziyade, minimalist bir yaşamın estetikten uzak olması gerekmediğine dair bir uyarı ve minimalist seçimlerde (ister alışveriş, ister değiş tokuş, ister elden çıkartılacakların filtrelenmesi) aklı başında bir yol izleyip sonradan pişman olmamak üzere kişisel ve mimari renk danışmanlığı hizmetinin varlığını hatırlatma yazısıdır. Minimalist olacağım diye kullandığınız renk sayısını aman ha azaltmayın, kendinizi renklerinizden mahrum bırakmayın…