RENK ANALİZİNDE DOĞRU BİLİNEN 10 YANLIŞ

Profesyonel bir destek almadan önce de çoğu kişinin kendi renklerini bulmak üzere internete başvurduğunu görüyorum. Yazılar okuyor, videolar izliyorlar, kendi üstlerinde denemeler yapıyorlar. Belki bu konuda internette mevcut olan bilginin %95 civarı benim de zamanında, 17 sene önce öğrendiğim bilgi olduğu için, ve bunca senelik deneyimden sonra bu bilginin nasıl bizleri yanıltabileceğini aktarmak istiyorum. Zira bu mitler doğrultusunda ilerleniğinde, ister renklerini bulma çabasında bir kişi olun, ister bu sistemlere dayanan bir eğitim almış olan bir renk danışmanı olun, hem kafalar çok karışıyor hem sonuç yanlış olabiliyor.

Bu kafa karışıklığına sebep olan 10 tane mitten bahsedeceğim sizlere ve bu mitlerin çok da ciddiye alınmaması gerektiğini sizlerle bilgim dahilinde paylaşayım ki belki tahminlerinizde ve hizmetlerinizde biraz daha rahat yol alabilirsiniz.

1.Birinci sırada,  biraz ilkel bir yöntem var. Damar renginden renk grubunuzu bulmaya çalışmak.

Damar rengi az önce bahsettiğim gibi işin en ilkel tahmin yürütme yöntemi.

Damarlarımızın şeffaf transparan olduğuna dair blog yazımı belki okumak isteyebilirsiniz. Kendi üstümde de yaptığım denemelerde şunu görüyorum sabah saatlerinde sıcak gruptayım akşam saatlerinde soğuk gruptayım.

2. Altın gümüş testiyle kendinizi sıcak veya soğuk gruba dahil etmek.

 

Gümüş ve altın renklerine değinmek altınların çok farklı sıcaklıklara sahip olduğunu bilmek lazım saf sarıdan başlayıp turuncuya giden sarıları içerdiğini hatta rose gold dediğimiz altınların biraz daha turuncumsu, hatta kırmızımsı olabileceğini bilmek lazım. Bu metalik renklerde bir rengi yüzünüze yaklaştırdığımızda nasıl bir yansıma göreceğimiz renk danışmanları için önemli. Dolayısıyla altını bir kelime altında  genellemek hiç de yeterli olmuyor. Gümüşe değinelim. Gümüş ne renktir dediğimiz zaman, yanıt gri! Grininin herhangi bir kişinin cilt rengini bozduğuna şahit olmadım. Bazı sıcak grup insanları için biraz fazla soğuk kalabiliyor olsa da buna uyumsuzluk demek doğru değil. Her rengin sıcak ve soğuk tonlarını bir arada bulunduran renk küresinde, sıcak da olsa soğuk da olsa tüm renklerin ortadaki beyaz gri siyah bir eksene dokunduğunu görüyoruz. Dolayısıyla uyumsuzluğun söz konusu olmadığını bilelim. Gümüş bir rengin yansımasıyla iyi hissediyorsanız kendinizi direkt olarak soğuk gruba dahil etmeyin.

3. Saçımda kaşım da gözümde koyu renkler var, pigmentler koyu renk vermiş dolayısıyla sonbahar ya da kış olmaktan başka şansım yok.

Cildinizde, saçınızda, gözünüzde kaşınızda koyu renk baskınlığı söz konusu ise, bizim iki koyu grup dediğimiz, aslına bakarsanız genel görüntünün koyu olmasını ifade ettiğimiz sonbahar ya da kış grubuna dahil olduğunuzu düşünebilirsiniz. Çünkü 40 sene öncenin metodolojisi böyle öngörüyordu. Açık renk grupları dediğimiz ilkbaharlar ve yazlarda gayet koyu göz rengine sahip gayet koyu saç rengine sahip kişilere sıklıkla denk geldim.

4. Yanaklarım pembe. Pembe soğuktur, soğuk grupların birindeyim.

Bir başka konu pembe yanaklar. Pembe tamamen soğuklukla eşleştirildiği için ana akım renk danışmanlığı sistemlerinde yanaklarınız pembe ise soğuk grupta olma olasılığınız yüksek olduğunu söylüyorlar Oysa ki şöyle düşünmemiz gerekiyor:  cildinizden yansıyan bir renk yanaklarınızı pembeleştiriyor ve sağlıklı bir aydınlanma yaratıyorsa, soğuk grupta olabilirsiniz. Fakat doğal pembe yanaklara sahip olmanız soğuk grupta olup olmadığınıza dair en ufak bir fikir vermeyecektir.

5. Pembemsi renkler soğuktur, bana yakışıyorlar dolayısıyla soğuk gruptayım.

Nasıl ki pembelerin de sıcak ve soğuk verisyonları var, pembemsi sıfatı taktığımız tonlar da pekala kırmızıan türeyen bir pembe ise sıcak, fuşyadan türeyen bir pembe ise soğuk olabiliri. Salt "pembemsilik" sıcaklığa veya soğukluğa diar fikir vermez.

6. Mavi, yeşil, mor soğuk renkler çok seviyorum, çok yakışıyor, çok yakıştırıyorlar dolayısıyla soğuk gruptayım.

Danışanlarım arasında "Mavileri, morları, yeşilleri çok seviyorum yüzden soğuk grupta olmam lazım. Eğer soğuk grupta değilsem bütün gardrobumu çöpe atmam gerekiyor" diyenlere denk geliyorum. Şunu hatırlatayım:  4 renk grubumuz var ve her birinde farklı niteliklere sahip maviler de, yeşiller de morlar da var. Daha sıcak daha soğuk versiyonlarıyla bir rengin soğuk olması, bizi soğuk renk grubuna atamıyor.

7. Siyahı beyazı o kadar rahat giyiyorum ki kış olmak haricinde bir opsiyon yok.

Renk danışmanlığı seanslarımızda eski yöntem "siyah ve beyaz sadece kış gruplarının giyebileceği bir renktir" der. Siyahın ve beyazın bizlerden daha keskin kaldığı, yüzümüze odaklanmayı engellediği ve/veya cilt alt tonumuzun çok sıcak olması durumunda tercih edilmemesi taraftarıyım.

8. Pamuk Prenses gibiyim bembeyaz tenim simsiyah saçlarım var dolayısıyla kış grubundayım.

İngiliz tarzı eski metodolojinin çok üzerine basa basa söylediği bir tipleme vardır: Pamuk Prenses! Çok açık ten rengini, çok koyu saç rengini kasteder ve bu açık koyu zıtlığın ancak kış grubundaki insanlarda bulunabileceğini iddia eder. Bunun böyle olmadığını Pamuk Prenses görünümlü yaz insanlarıyla, sonbahar insanlarıyla ve ilkbahar insanlarıyla çalıştığım için iyi biliyorum. Bu tufaya düşmeyin lütfen! Açık ten, koyu saç sizi bir kış grubu insanı yapmak mecburiyetinde değil.

9. Saç rengim ya da göz rengim o kadar sıcak ki ben de sıcak alt tonlu bir gruptayım sonbaharım ya da ilkbaharım.

Bir başka yanılgı da kullandığımız yöntemlerle ilgili değil de, kişilerin kendi mantıkları doğrultusunda vardıkları bir sonuç. "göz rengim sıcak, içinde çok sarı var, bu sebeple sıcak gruptayım" diye bir önerme getiriliyor. Fakat şunu bilmemiz gerekiyor; cildimizin sıcak ya da soğuk renklere verdiği tepkiyle, gözümüzün, saçımızın alt tonunun bir alakası yok. Pekala da cildimiz sıcak alt tonlu iken gözlerimiz soğuk tarafta, gözlerimiz sıcak iken tenimiz sıcak tarafta olabiliyor.

10. Dijital denemelerimde saçımdan gözümden tenimden bilgi alındı ve karşılığında bana bir renk grubu tahsis edildi.

Profesyonel renk danışmanlarının kullanmadığı bir yöntemden de bahsetmek istiyorum. O da dijital ortamda kendi renklerinizi ister uygulama ister danışman yardımıyla bulmaya çalışmak. Bir uygulamaya yüklediğiniz veya bir danışmana ilettiğiniz  fotoğraf üstünden size bir renk grubu önerilmesi. Saçınızın, gözünüzün, teninizin farklı noktalarından renk damlacığıyla renklerin alıntılanması. Bilin ki, bu dijital ortamda ciltten yansımalar tamamen devre dışı kalıyor. Alıntılanan tonlar, bizlerin cilt üst tonuyla ilgilidir. Cilt-ışık-renk etkileşimi ile ilintisi yoktur, yanıltma olasılıkları çok yüksektir.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Bu sizi yanıltması muhtemel 10 şehir efsanesi, aklınızın bir kenarında bulunsun. Bunlara dayanarak bir tereddüte düşüyorsanız, direkt yok sayın!  Herkesin profesyonel bir renk danışmanlığına erişimi olmayabilir ama kendi renklerinizi denerken bir damar testinden, bir gümüş /altın testinden geçip de vakit kaybetmeniz hiç arzu etmem.